28 Mart 2013 Perşembe

Ohh no

25 yaşımdayım ve bugüne kadar sadece 156 kitap okumuşum...
zalımsın zaman....

27 Mart 2013 Çarşamba

Kafamda deli sorular

Serdar Ortaç'ın şarkı sözlerini müziksiz okuduğumda rabbim
bu adam ne içmiş de bunları yazmış diye düşünmeden edemiyorum.
Ama konumuz bu değil. Konumuz benim mallığımın volume 45587. hikayesi.
Çılgın Bediş gibiyim sayın okuyucu hayal aleminde yaşıyorum.
Prens Harry'i Esat Maksim Gazinosunda görmüş gibiyim.
Ayrıca Nurgül Yeşilçay ile Harry Potter'ı beraber görünce Eğreti Gelin 2'yi mi çekiyorlar diye
söylenip buna inanan da benim.

Lerzan Mutlu'nun r'leri bastırarak söylediği Yarrr dediğin Ararr şarkısı'nın ünlü harfiyim şuanda.
Allah'ım ergen gibiyim çünkü trip atmak için tüm her yerden sildiğim insan evladının mesaj atmasını bekliyorum.
Her boku sünger gibi çeken beynim o numarayı nasıl ezberlemedi?
Rıza Kocaoğlu'nun saçları afroamerikan olacakmış da sonradan türk doğmaya karar vermiş gibi durmuyor mu?Ayrıca insanlar neden Rıza Kocaoğlu'nun boyunu merak ediyorlar ki yazık değil mi bu adama??
Allah'ım neden????

26 Mart 2013 Salı

Karadayı

bir dizi insanın ağzına bu kadar edebilir,
o ıslıklı şarkı başladığında ota boka ağlıyorum...
Yani Çetin Tekindor'un sırtını gösterselerse sadece ona bile ağlarım..
Mal mıyım bilemedim

25 Mart 2013 Pazartesi

ve sonsuzluğa açılır kapılar

kalbi kırılmış olan insanlar kapılarını hep kapalı tutarlar.
parolaları bile vardır.
ne yazık ki ben de bu insanlardanım.
güvenim çokça zedelendiğinden insanlara kolayca inanmam. 
kendi çapımda denemeler yaparım.
güvendiğim zamansa kimse o insanla arama giremez 
sonrası harabe.
beklemediğin anda aldığın bir darbe...
sessizlik,
isyan,
veryansın, 
nefret...
bazen diyorum aşkı bulmak bu kadar mı zor diye..
aslında kolay ama yüreği yetene gözü görmeyene
aklı yüreğinde olmayana çok kolaydır aşkı bulmak...
yine aynı hüsranı yaşadım..
sonunda yıkılmamak için başında yenilgiyi kabul ettim.
şimdi ise neden bir kerede olsun kapılarımı açık bırakmadım diye kendime kızıyorum.
bir kere olsun kapının ardında mutluluğun olacağına inanabilseydim...
daha doğrusu inanmak isteseydim,
aslında yapabilirdim...
sonsuzluk ise o an için aklı kalbine karışmış, fikri hür insanı anlatır benim için...
kapısında ne bir parola ne bir zil vardır...
her gelen kabul edilir,
kapı herkese açıktır,
ne bir sorgu ne bir sual 

21 Mart 2013 Perşembe

I wish it would rain

Şuan huzur bulmamı sağlayan şarkı;

Bloglovin

Ben niye eksik kalayım değil mi??

<a href="http://www.bloglovin.com/blog/5491657/?claim=kay7b3gd7qz">Follow my blog with Bloglovin</a>

20 Mart 2013 Çarşamba

Bir yudum kahve

Annem Türk kahvesini sadece fal baktırmak için içer.
Hatta hepsini içmez yarısında döker hemen ters çevirir.
Öyle ki Ankara'ya geldiği zaman ev arkadaşımın annesi de buradaydı. Kadının fal baktığını öğrenince
75 fincan kapatmış, Battal Gazi gibi bu anam için bu babam için ee hadi bu da şunun için diye sıraya koymuşluğu vardır.
Bense Türk kahvesine yeni yeni bağlanıyorum.
Öğle yemeği dönüşü iş yerinde bi kahve partisi yapıyoruz.
Ehh İtalyanlar kahve manyağı.
Sabah  9 da ilk kahveler içiliyor sonra 11 de bir daha ve
en son olarak saat 3 de öğle yemeği dönüşü son espressolar içiliyor.
Yani resmen selülit sever bir ortam ahahaha.
Fal konusuna dönecek olursak...
Bazen öyle atışta bulunanlar var ki aboooooo diye feryat edesim var.
Ki şu aralar bana baktırır oldular. Sıkışa geçiyorum ertesi gün arayıp senden korkulur diyorlar...
Acaba gerçekten çıkar mı iki telveden gelecek haberleri

18 Mart 2013 Pazartesi

Gerçekte neredeyim?

Şuanda Ankara'da olmama rağmen kendimi bambaşka bir yerde hayal ediyorum...
Fakat düşündüğüm bu yer İstanbul değil
Olması mı gerekiyordu?
Tüm özlediklerim orada peki ben niye onların olduğu yeri özlemiyorum?
hafta sonu kendimi filmlere ve kitaplara verdim ve dolayısıyla gerçek hayata döndüğümde
sıkıldığımı aslında önümde uzanan uzun seneler olmasına rağmen kendimi yapayalnız ve yorgun hissettim.
Bir cümle insanın hayatını bu kadar etkiler mi??
Bir cümleyle, bir eylemle insan hayatını gözden geçirir mi?
Dostluklarını sorgular mı?
Galiba arkadaşlıklar açısından pek şanslı değilim aslında çok şanslıyım ama bazen baktığımda bu açıdan da
doğru yerde olup olmadığımı bilemiyorum...
kimi zaman bir mesajla havalara uçan ben iki dakika sonra gelen bir mesajla yerlere yığılıyorum...
Enerjim birden düşüyor.
Öyle gerizekalıyım ki kırıldığım üzüldüğüm şeyleri söyleyemiyorum!!!
Gerçekten yaşamak istediğim şekilde mi yaşıyorum?
Bazen durup baktığımda o kadar farklı bir noktadayım ki,
nokta kimi zaman bir virgüle dönüşerek devamı olan bir olaya dönüşürken
kimi zamanda hiçbir işaret olmaksızın sona geldiğimi fark ediyorum.
Ee nerede bu cümlenin sonu derken bambaşka bir yerde buluyorum kendimi.
Ben bu aralar yine iyi değilim...

15 Mart 2013 Cuma

Ne kadar doğru

Halil Cibran Ermiş kitabından...

Bindik bir alamete

Allah'ım hava pok gibi....
Yemin ederim bir korku filmi çekilir.
akşam rüzgarın sesi o kadar korkunçtu ki..
Kendimi amerikan filmlerinde genellikle ormanın ortasında süper lüks bir evde hissettim.
Tabi ahahaha bizim evin öyle bir durumu yok. şuan ise hava yine bir garip renkte...
Allah yardımcımız olsun

14 Mart 2013 Perşembe

Ben deli miyim yaaa

bu sorunun cevabı evet olabilir neden mi?
kaç zamandır gece yemek yememeye çalışıyorum...
Ama dün gece saat 11 civarı bir tuzlama aşkı geldi...
İlla gidip bi işkembecide yemem gerekiyordu yani..
O an için zaruri bir ihtiyaç gibi göründü gözüme...
Kızanımı ve sevgilisini de ikna ettikten sonra
hemen kendimizi bir işkembeciye attık.
Mübarek oturduğumuz yer gazinolarla dolu olduğu için adım başı var işkembeci...
Son zamanlarda gazetelerde çıkan Ankara'da gece kulübüne silahlı saldırı başlıklı yazıların geçtiği yerlerin dibinde oturuyoruz.
Şimdi bazılarınız ıyy diyerek okuyordu bu yazıyı ama tuzlamanın verdiği tadı hiçbir şey veremez...
İstanbul'a gittiğimde kuzenlerim kardeşimde beni almaya geldiklerinde direk tuzlama yemeye gitmişliğimiz vardır:)
Deli miyim galiba evet!!!

13 Mart 2013 Çarşamba

takvim yaprakları

birbiri ardına dökülürken ben yine öylece bakıyorum
yok aslında o kadar boş geçen bir dönem değil...
5 kitap 6 film diye geçiyor haftalar...
tabi 5 kitap biraz abartı oldu ama
Ona yakın bir rakam.
dün d&r'dan sipariş verdim 10 kitap birden ne yapacağım bu kadar kitabı nasıl bitireceğim?
Bitiririm yaaa:)
Bir sürü film aldık...Minnoş'la kara kara düşünüyoruz nasıl izleriz bu kadar filmi diye ama almaktan da geri kalmıyoruz:)
Bugünün motive edici resmi:
Yılmaz Özdil'in dediği gibi Santçılarımız gidiyor,
Ünlüler kalıyor geriye...***
Bu şarkıda Kemal Sunal ile oynadığı filmlerde bizi kahkahaya boğan ve ne yazık ki dün hayatını kaybeden Dinçer Yılmaz'a gelsin;



12 Mart 2013 Salı

Hangisiyle başlasam?

Arkadaşlar hazır D&r Haruki Murakami haftası yapmışken
hepinizin bloglarında gördüğüm bu yazarın kitaplarından birini okumak istiyorum ama hangisiyle
başlasam bilemiyorum....
Sizler bana yardımcı olun please!!!!

Bu arada en sevdiğim yazarlardan biri olan Sinan Akyüz'ün yeni kitabı çıkmış o da kaçmaz:)

Kampanya sayfası

11 Mart 2013 Pazartesi

Angaralılar buluşalım mı??

Evvet;
Aylar öncesinde bi buluşma olmuştu ve tadı damağımda kalmıştı...
Sevgili Nesrin'e yazdım buluşalım mı diye..
Eğer aranızda ilgilenen varsa bu cumartesi görüşelim ne dersiniz?

9 Mart 2013 Cumartesi

Tarantino !!!!!

Django Unchained'i izledim....
Ve tek kelimeyle harika,
Bir insanın bütün filmlerimi harika olur ya??
Tarantino adamın hasısın....
Şarkılar, oyuncular hepsi harika:)

Bu da benim filmde favori şarkım;


7 Mart 2013 Perşembe

Arkamdan konuşmasınlar diye

Can Yücel'in şu şiirini görünce bi gülesim geldi;


Arkamdan Konuşmasınlar Diye

Her Donkişotun bir yeldeğirmeni vardır
Benim ki Heybeli'de
Yarı yarıya yıkık
Üstünde
Kırmızı üstüne beyaz beyaz harflerle
Kocaman
TÜRKİYE HALK BANKASI
Yazılı
Vallahi billahi de
Beş kuruş almadım o reklam için
****Can Yücel
Ayrıca Kitapseverler hürriyetin şu sayfasına bir göz atarsa çok sevindirik olurum...
Şehitlerimiz için 1 milyon kitap toplanmak isteniyor destekleyiniz lütfen

Bugünün şarkısı;



6 Mart 2013 Çarşamba

Valla bunlar hep kıyamet alametleri

Öyle derler,
Koca koca binalar, teknolojinin bu kadar gelişmesi hep kıyamet alametleriymiş.
daha geçen gün ev arkadaşımla konuşurken o da şöyle bir şey söyledi;
kızan yeni neslin bu kadar iri yarı olması büyük göstermesi kıyamet alametleri...
Ne kıyamet alameti anam;
ver doğaya hormonu sonra da kıyamet alameti,
ehh kıyamet gelmemesi için keşke hiç beynimizi kullanmasaydık 
hala mağara da yaşıyor olurduk ne güzel...
ama şu havayı napıcaz?
dün kıçım donuyordu bu gün yazdan kalma bir gün...
Ne giysem yanlış...
güneşte terliyorum gölgede donuyorum...
Allah'ım ben nerede yanlış yaptım?..
Cemre düştü düşmesine de bu yaz kurak geçer ben size söyleyeyim...
Zaten önceki senelerde böyle susuzluk çekmeyelim diye çocukluğum en güzel eğlencesi sokakta halı yıkamayı yasaklamışlardı...
niye her şeyin bokunu çıkarmak zorundayız ki??
bu arada sabah işe gelirken, karşıdan karşıya geçmek için ışıkları bekliyordum. Ankara da yaşayanlar belki bilir Kennedy caddesi sabah cehennem yeri gibidir korna sesleri bağırmalar sanki dünyanın sonu gelmiş gibi kendimi bazen 2012  ya da Ben Efsaneyim filmlerinde rol alıyormuş gibi hissediyorum.
Neyse tam yayalar yeşil yandı geçicem malın teki ohh sanki panayır alanında gezi yapıyor gibi arabasıyla kırmızıda geçti, bir de suratıma bakıp sırıtıyor !!!
Sen misin bunu yapan aldım plakasını aradım polisi bir de laf söyledim dedim ki;
Ehh belki günümüzde kırmızı ışıkta geçmek normal olabilir ama bunu yaparken insanın suratına bakıp sırıtmamalısın!! Poliste haklısınız dedi ve gittiği istikameti sordu bende koordinatlarıyla verdim şaka şaka sadece Atatürk Bulvarı'na döndüğünü söyledim...
Hadi kırmızı ışıkta geçiyorsun bari sırıtma!! bu bana Vizontele'nin bi sahnesini hatırlattı ;
-baba akü yok!
+şarzı mı bitmiş ulan?farları açık bırakırsanöyle olur böyle...
-akü komple yok çalmışlar
+vueeyy?
-hee, kaputu açmışlar bir de aküyü çalmışlar, kaputu açtınız bari aküyü çalmayın. aküyü çalmamış olsalar hani.



Ve şu yazıyı görünce pinterestte hak vermemek imkansız diye düşünüyorum;

NIVEA yürekleri ağza getiren bir şakayla yeni Stress Protect deodorantı tanıttı

Havaalanında yaşanabilecek en büyük terslik veya en korkutucu deneyim ne olabilir dersiniz? Uçağınızı kaçırmak mı, bavulunuzu kaybetmek mi yoksa hava koşullarından dolayı günlerce havaalanında kalmak mı?

NIVEA, yolcular üzerinde uyguladığı Stres Testi’yle, onlara soğuk terler döktürmüş ve yeni Stress Protect deodorant için eğlenceli bir viral reklam hazırlamış. Videoyu izleyenler, en stresli deneyimlerini #StresTesti etiketiyle Twitter’da paylaşmaya başlamış bile.




Bir Stres Testi, NIVEA’nın yeni ürünü Stress Protect deodorantı tanıtıyor.

Videoda, farklı insanlar havaalanında uçaklarının kalkmasını beklerken, bir anda tehlikeli bir kaçak olarak arandıklarını öğreniyorlar ve ne yapacaklarını şaşırıyorlar.

Günlük hayatımızda karşılaşabileceğimiz heyecan, korku, stres gibi duygu değişimlerinin neden olduğu terleme ile yeni NIVEA Stress Protect deodorantın ne kadar iyi başa çıktığını, esprili bir dil ile anlatan videoyu izleyince, soğuk terlere karşı önlem almanın önemini kesinlikle hissedeceksiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Teatora

Dün akşam Fosforlu Cevriye'yi izledim...
Bir oyun bu kadar mı güzel olur yaaa
Çoktandır gitmek istediğim bir oyundu ama ne yazık ki bilet bulamıyordum.
2 hafta önce öylesine bir girip baktım mybilet'in sitesine ve yer vardı.... Allahım bir heyecanla koştum;
iki koşu karşıya geçip bileti aldım...
Minnoşla ve Mert'le izledik... Hepimiz hayran kaldık...
Ben Güllü'ye ve Sümbül Dudu'ya bayıldım...
Güllü Cevriye'yi gölgede bıraktı resmen... Her repliğine salon koptu...
Şarkılar müthişti. Bir daha olsa yine izlerim...:)

Bu şarkıya koptum zaten:)

1 Mart 2013 Cuma

venice with love

Tam şuanda aklıma geldi Venedik'te bir bar vardı,
tavanında sütyenler asılıydı ahahaha
oradan her geçerken erkek arkadaşlar hep gülerdi...
Hele ki bir tane sütyen bilmiyorum hangi insan evladına ait ama ben onu elbise diye giyerim yani düşünün ne kadar büyük
                                 

                                                   Tam da buradan buldum fotoğrafı