31 Mayıs 2012 Perşembe

Hüzün


Terk etmek, bırakıp gitmek, hiç ardına bakmamak üzere yok olmak…
Bugünlerde yapmak istediğim şeyler başında bunlar geliyor. Galiba kaderimde hiçbir zaman tam olarak mutlu olmasın diye bir nokta var. Çünkü ne zaman bir şey için sevinsem, kursağımda kalıyor. Anne kucağını özledim. Bahçeme çıkıp, müzik dinleyip ağlamayı özledim. Ankara’da ağlayabileceğim bir yer bile bulamadım. 


28 Mayıs 2012 Pazartesi

Aşırılık

Uzun süre düşündüm bu yazıyı yazıp yazmama konusunda...
Fakat çevremdeki insanların düşünceleri, konuşma ve yaklaşım biçimleri beni bu yazıyı yazmaya itti.
Neden insan ayrımı yaparız?
Lütfen hiç biriniz bana ben ayrım yapmam, herkesi eşit görürüm demeyin. Çünkü böyle olmadığını hepimiz biliriz. Siyahi- Beyaz, Hristiyan- Müslüman...
ve beni en çok yaralayan Alevi- Sünni ayrımı... Bu bana çok acı veriyor. Neden mi?
Çünkü birbirimizi bilmeden, sadece ailelerimizden gördüğümüz şekilde insanları yargılıyoruz.
Konu Siyahi insanlar olunca hepimiz yıllar öncesinin Amerikasını eleştiriyoruz, Hitler'i, haklı olarak yerden yere vuruyoruz. Ama konu bize gelince öz eleştiride tıkanıyoruz. Gerçekten acı verici...İnsanların mum söndü soruları, abdestle ilgili binlerce soru. Allah'ım ne kadar acı verici bir şey olduğunu tahmin edeniniz var mı?
Benim birçok tesettürlü arkadaşım, hepsini o kadar çok seviyorum ki... Onlar benim Alevi olduğumu öğrendiklerinde;
" biz alevileri böyle bilmezdik, ne çok yanılmışız" diye tepki verir oldular. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim...

24 Mayıs 2012 Perşembe

Yanlış Anlaşılma Klavu


Yanlış anlaşılmak çok kolaydır. Yapmanız gereken tek şey; karşınızdakine çok farklı ve onun için anlamsız bir cevap vermektir. Çünkü her insan sorduğu soruya olumlu bir cevap bekler. Neden böyledir insan? Neden hayır dediğimiz zaman kötü insan oluruz? Neden her şeye evet demeliyiz? Neden, neden, neden? Ben hayır diyemeyenlerdenim. İnsanlar ağzıma etse de, istenilen şey imkânsız olsa da hayır demek ne yazık ki lügatimde yok. Ne acı…
 Şöyle ki bindiğim otobüsün şoförü; “Abla senin durağına kadar gidemicem, yolcu yok sen burada insen olur mu?” diye sorsa ve benim durağa 20 dklık mesafe olsa da ben teklifi kabul ederim. Bu kadar malım!!!
Belli durumlarda, özellikle gerektiğinde hayır diyebileceğimi sağlayacak bir ilaç çıkarsa haberim olsun çünkü almayı düşünüyorum.
I refuse..

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Hüzünlü Aşklar Sokağı

Her insan aşık olmak ister. Fakat çok azı gerçek aşkı bulur. Kimi komşu oğluna, kimi iş arkadaşına, kimi üniversitede kesiştiği çocuğa, kimi yakın arkadaşına gizliden aşıktır. Bu liste böyle uzar gider. Şöyle bir durum var ; en güzel aşk platonik olanıdır. Neden mi? Çünkü büyük bir belirsizlik vardır. Karşındakinin her hareketine dikkat edersin; aaaaa kesin o da benden hoşlanıyor diye triplere girersin. En önemlisi ben aşkta acı çekmenin çok önemli olduğunu düşünürüm. En güzel aşk romanlarına bakın mutlaka başlangıçta esas kız acı çeker...
Çocukluk aşklarımı hatırlıyorum hepsi mahalledekilere karşı olan salakça duygulardı. Bütün kızlar sokağın en yakışıklısını seçer ona aşık olurduk. Okulda da durum aynıydı, hep okulun en yakışıklı ve popüler erkeğine aşık olunur. Çünkü insanoğlu acı çekmeyi sever. Duygusal anlamda. 
Hepimizin hayatını birer şehir olarak düşünürsek, bu şehrin içinde mutlaka hüzünlü bir aşk sokağı vardır. umarım sokaklar çıkmaz sokak değildir...

18 Mayıs 2012 Cuma

You've got the love

Sometimes I feel like throwing my hands up in the air
I know I can count on you
Sometimes I feel like saying "Lord I just don't care"
But you've got the love I need To see me through

Sometimes it seems that the going is just too rough
And things go wrong no matter what I do
Now and then it seems that life is just too much
But you've got the love I need to see me through

When food is gone you are my daily need
When friends are gone I know my savior's love is real
You know it's real
[ Lyrics from: http://www.lyricsty.com/florence-and-the-machine-youve-got-the-love-lyrics.html ]
You got the love
You got the love
You got the love
You got the love
You got the love
You got the love

Time after time I think "Oh Lord what's the use?"
Time after time I think it's just no good 
Sooner or later in life, the things you love you lose
But you've got the love I need to see me through

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Kapı çalıyor....

Evet dostlar size bir şey itiraf etmem lazım ben tek başına yatmaktan korkanlardanım:) Ciddi söylüyorum, kesin aranızda benim gibi olanlar vardır. Evde hayatta tek başıma kalamam. Bi ışık, bi ses olması lazım. Sonra geçen gün Twitter'da şunu gördüm; Gece aniden uyanıyorsanız %81 sizi birisi izlediği içinmiş... Rabbim bunu okudum bende uyku yok... Cuma Cumartesi sabahlara kadar uyanıktım. Nasıl yenicem bunu hiç bilmiyorum..Biraz daha uykusuz kalırsam Corpse Bride olucam;


Birde pazar günü arkadaşla Awaking filmini izledim. Ev arkadaşım gelene kadar televizyonun karşısından ayrılmadım. Bilmiyorum ne olacak...

Yani halim yaman:)
bu arada hafta sonu bi arkadaşın evine gittim. Kendisi benim gibi kitap manyağıdır.. Kimseye öyle kolay kolay vermez kitabını ama ben çok sınavlardan geçerek kendisinden kitap ödünç alıyorum:)
Psikiyatrist kitabını aldım bakalım nasıl bi kitapmış bayadır merak ediyordum 

10 Mayıs 2012 Perşembe

Mimcilik:)



Sevgili Biricit beni mimlemiş bende cevaplamadan duramayacağım için;;


1.Ne sıklıkla kitap okursunuz?
Bazen bir günü sırf kitap okumaya ayırırım bazende bugünlerde olduğu gibi hiç okuyamam ama delice kitap okuduğum günler çoğunlukta:)
2.En sevdiğiniz yazar/lar?
Ahmet Ümit, Ayşe Kulin, Tess Gerritsen,Sabahattin Ali, Khaled Hosseini ve daha birçoğu:)  
3.En beğendiğin Kitap/lar?
Bin Muhteşem Güneş, 4.(Yerli/yabancı) hangi yazarların kitaplarını daha çok tercih edersin?
Kitaplığımda daha çok yabancı yazar ama Türk yazarlar da vazgeçilmezlerim arasında. 
5.Bugüne kadar en beğendiğin kitap serisi?
Harry Potter:)
6.Daha çok hangi tarz okumaktan hoşlanırsın?
Polisiye Gerilim.
7.En son hangi kitabı okudun?
En son Maeve Binchy Hayatın Ta kendisi Lokantası nı okudum. Bu kadına bayılıyorum..:)8.Şu anda hangi kitabı okuyorsun?
hmm şimdi Amanda Quick Kiralık Nişanlı'yı okuyorum.. İnşallah bitiricem bu hafta sonu. 9.Kitap blogları hakkında ne düşünüyorsun? Yeterli mi?
Bazı kitap blogları arka kapak yazısını yazıp öylece bırakıyorlar. Bazıları ise çok güzel insan hemen gidip o kitabı almak istiyorlar ki ben çoğu zaman okunacaklar listesine ekliyorum bu kitapları:)10.KİTAP OKUMAK sizin için ne ifade ediyor?(cevabını en çok merak ettiğim soru)
Kitap okumak beni belki de hiçbir zaman parçası olamayacağım; kimi zaman acıklı kimi zamansa şaşalı hayatların içine atıyor. O kişiler o an odamda benimle beraber yaşıyorlar. :) Kitap benim herşeyimmm


İsteyen herkes cevaplayabilir...:)

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Polen manyağı

Kar görünümlü polen duydunuz mu hiç ? Doğan görünümlü şahinin mevsimsel değişimi gibi bir şey:)
Ankara resmen bembeyaz. Midemde bir polen yumağı olabilir:)))
Galiba bu sene hava bizi hiç mutlu etmeyecek:(

Ayrıca kaç haftadır kitap okuyamıyorum. Neden böyle oldu anlamadım. Oysa ki üniversitedeyken; okul bitsin kendimi kitaplara vericem demiştim... Neyse bu dönemimi mevsimlere bağlıyorum ve biran önce geçmesini istiyorum. Bu arada kitaplaşma etkinliğinde bana sevgili dilek çıktı. Fakat bir türlü zaman bulamadığım işin henüz kitaplaşamadık. Bakalım hayırlısı:)

Hamiş; Saçımın modelinden ve mimiklerimden dolayı son günlerde herkes bana Açılay diyor... Mutluyum çünkü kendisini çok severim:)

7 Mayıs 2012 Pazartesi

10 gün aradan sonra

Evet dostlar 10 gün tatil yaptım, en sevdiğim arkadaşımın düğünü vardı onun için ve ailemin hasretine daha fazla dayanamadığım için- burada gurbet, sıla her türlü dert keder var- İstanbul'a gittim. 10 gün için hiçbir şey anlamadım, gezdim tozdum;  akraba, arkadaş ziyareti derken uçup gitti zaman....
İşe dönmek ayrı bir güzel; kinaye!!!
Özlemişim ve özlenmişim:) Bu da yaz şarkım:)