Yakın zamanda büyük konuşmalarımın seyri çok kötü bir hal aldı. Gideceğim bu diyarlardan dedim şükür çiviyi iyi çaktım. Çıkış yok...
Tunalı Hilmi'de günde en az bir kere dolanıyorum ki bunu hiç istemezdim. Kader... Gönül ister Eminönü'nde balık ekmek yemek, Sultanahmet Meydanında turistlerle dalga geçmek...Aynen Starbucks da sapık gibi sabah akşam oturan abiler ablalar gibi. Yeminle biri var hep orada geçen boynuna alıç var ya amcalar satıyor kolye gibi sokakta ama yenilsin diye satıyor onlar, bu abim boynuna takmış bunu geziyor öyle. Millet napsın bakıyor alıç alıç... Fotoyu da bence bu arkadaş çekmiş, şahsen ne zaman oraya gitsem bu köşede oturuyor....hahaha
Ankara, güzel mi bilemedim, tek bildiğim buranın o garip, keskin soğuğuna alıştığım ve artık hayatımın burada kurulu olduğu... Yılbaşı gecesi Kızılay'da apaçi stayla takılmıyorum fakat bu gerçeği de göz ardı edemem. ehh az takılmadım Kızılay'da... Arkadaşlarıma Sıhhiye köprü altında satılan dönerden ısmarlayacağım diye söz verdim. Yolum düşerse bir ekmek döner+ ayran 3 Tl... Beyin bedava...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Aaaa, gücenirim ama düşündüğünü yazmazsan