8 Ağustos 2012 Çarşamba

Çabucak bitiyor her şey, mutsuzluk dahi...

En son yazımı Alevilik üzerine yazmışım, sonra Malatya konusunda yakınmışım... Ardından Başbakan çıkıp birkaç bir şey söylemiş yine bir ucube kelimesi geçmiş aradan. Artık dinlemiyorum sıkıldım manasız geliyor her şey...
Kendini yırtmanın bir anlamı yok diyerek hayatıma devam ediyorum. Zaten olimpiyatlarda da bir halt yaptığımız yok. 100 kişiden bir güreşçi bir şeyler yaptı, E yani onu da yapsın artık.
Bu hafta sonu kuzenimi görmek için İstanbul'a gittim. Sadece 2 gece hiçbir şey anlamadım... Kartal sınırları dışına çıkmadım. Şöyle söyleyeyim İstanbul Kartal'ın yarısından çoğu Erzincanlı buda benim yolda yürürken mutlaka bir akrabaya, tanıdığa denk gelme ihtimalimin %100 olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla el sallamaktan ve selam vermekten yorgun düştüm:)
Onun dışında bu aralar Lisa Gardner'ın Saklambaç'ın okuyorum elimden bırakmakta baya zorlanır oldum, okuduğum en iyi kitaplardan biri.
Bir başka kuzenim ise Ankarayı görmek suretiyle benimle buraya geldi. Olgunları gösterdim çılgına döndü. Umarım yengem bu turistik faaliyetten dolayı fazla sinirlenmez zira kuzenim şimdiden 100 lirayı gözden çıkarmış durumda.. O kitapları nasıl götürecek, işte o konuda hiç bir fikrim yok...
Benden bu kadar. Bu arada Bricitim beni mimlemiş en yakın zamanda cevaplayacağım....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aaaa, gücenirim ama düşündüğünü yazmazsan